20 Ocak 2017 Cuma

GHIBLI (JIBURI) MÜZESİ/ HAYAO MIYAZAKI

 Tokyo'daki yaşamımın 10. yılında nihayet Jiburi müzesine gittim..Buradan da anlaşılacağı üzere çılgın bir anime aşığı hiç değilim.Hatta birçok meşhur animeyi Japonya'ya geldikten sonra seyrettim..Bununla gurur duymuyorum tabi.Anime dünyası gerçekten ayrı bir sanat dalı ve herkesin ucundan da olsa bir fikri olmalı.Geç anlamış olsam da.

 Neyse dediğim gibi anime bilgim Meyra ile birlikte 1500 kere Totoro izlemiş olmam dışında, bu yazıyı okuyan birçok arkadaştan geri kalır.Onun için bu yazı, ilk defa Jiburi müzesine gidip büyülenmemin yazısıdır.Eksiklerim eminim vardır.Onları siz tamamlayın.

Öncelikle bir gün Jiburi müzesine gitmek isteyen arkadaşlar için bir iki önemli noktayı anlatayım.Kapıda bilet satışı yok.Bileti önceden almanız gerekiyor.Japonya'da oturan arkadaşlar için her ayın 10'unda (evet sadece 1 gün) bir sonraki tüm ayın biletleri satışa çıkıyor.Gidip Lawson'lardan alıyorsunuz.

 Yurt dışındaki arkadaşlara gelince, internet üzerinden alabiliyorsunuz.Fakat yine aynı sistem geçerli.Her ayın 10'unda diğer ayın biletini alabiliyorsunuz.


 Biletler yalnızca aldığınız tarih için geçerli.Hatta saatli! Yani 2 Şubat saat 12:00' ye biletiniz varsa,12:00'ye 15-20 dakika önce gidebilirsiniz.Girişte kimlik kontrolü yapılıyor.Eğer biletin üstünde ismi yazan siz değilseniz GİREMİYORSUNUZ! Öyle kıymetli yani. :) Amma velakin takdir edilesi şu ki,biletler gayet ucuz! Japonya'daki uyduruk çizgi film müzeleri vs giriş ücreti 3500 civarı iken (sanki Disneyland'a gidiyoruz canına yandığım! ), Jiburi sadece 1000 yen! 3 yaş altı çocuklar ücretsiz,diğerleri de 300-500.

Jiburi müzesi 2001 yılında açılmış.Hayaosan alttaki fotoğraftaki çizimi kendisi yapmış ve bunu istiyorum demiş.Aynısı da olmuş!!!Müzenin içinde fotoğraf çekmek yasak."Çaktırmadan çeksem..?"dedim..Kou, " biri orda burda yayınladığını farkederse mahkemeye kadar yolu var" dedi,vazgeçtim. :) Onun için gözlerime çizdiklerimi anlatacağım.Sonra da merak edenler müzenin sitesine bakarsa orada birkaç fotoğraf var.


İçeriye girerken kapıda sizi kocaman bir Totoro karşılıyor.Broşürünüzü ve içerdeki salonda izleyebileceğiniz kısa film biletini verdikleri resepsiyonun arkasına konulmuş.Minikler için bir basamak var.Onun üstüne çıkıp bakıyorlar.


 Sonra daha da içeriye giriyoruz.Ne yalan söyliyeyim,anime müzesi diye düşündüğümden mi ne,benim aklımda sağda solda yumoş totoroların,oyuncakların,duvarlarda animelerden sahnelerin olduğu fotoğraflar beklemişim heralde..İçeriye girmemizle Kou'yla ikimizin ağzı açık kaldı! Çizgi film değil, insanoğlunun yaptığı,üstelik öyle renkli menkli falan değil gayet kahverengi tahta rengi duvarlar ama sanki animenin içindeyiz! Ortada en yukarı kadar çıkan tuhaf bir merdiven,sağda eski usul bir asansör,yukarıda köprüler aynı "Sen to Chihiro" daki gibi.Sağdaki soldaki herşey o yada bu animedeki gibi.Ama öyle çizgi film gibi değil gerçek! 

 İşte benim Jiburi filmlerinde bulduğum büyü bu.Animelerdeki hikayeler fantastik ama karakterlerin sözleri,davranışları,çevre kurgusu o kadar gerçek ki! Mesela Komşum Totoro'da Satsuki'nin sabah kahvaltısını ederken arkadaşının çağırmasına verdiği tepki,Komşu teyzenin sözleri tavrı,erkek torununun herbir mimiği! Öyle gerçek kı!! "Ayyy evet var böyle teyze var!!!Ayyy Meichan aynı bizim Meyra! " filan diyor insan! İşte o sebepten olsa gerek,bu müzede insan gerçek gerçek hayal dünyasına girebiliyor..

  Binada belli bir rota yok.Nereye koşturmak istersen oraya.3 katın en alt katında anime nasıl yapılır odası var.Böyle bir cümlede ruhsuz ruhsuz geliyor olabilir ama şöyle ki,mesela bir alanın önüne geliyorsunuz.Camekanın içinde arkada Totoro zıplıyor.Önde Meichan ip atlıyor.Minik oyuncaklar bunlar.Bir de parıl parıldayan ışık var.Böyle görünüyor.Sonra birden ışık sönüyor.Panel duruyor.Aaaa !!!  Totorodan bir sürü var! Hiçbiri hareket etmiyor! Sadece bir figür aşşağıda bir figür yukarıda.Mei de öyle! Sonra önce panel dönme dolap gibi yine dönmeye başlıyor.Gittikçe hızlanıyor.Sonra parlayan ışık geri geliyor.Sürekli yanıp sönen flaş gibi.Aaaa! Totoro yine zıplamaya başladı!! İşte bu odada bunun gibi birçok eğlenceli köşe var.Üstelik bazılarında çocuklar açıktaki kolu çevirerek çizgi filmi kendileri oynatabiliyor.Tabiki büyüklere de yasak değil. :) 

İkinci katta girişin biri "Neko Bus" şeklinde.Burası büyüklerin de girebildiği yer.Koltuklar aynı Totoro'daki gibi içine gömülüyor!Sonra oradan geçip sırayla küçük odalara dalıyorsunuz.Burası pek çocukların ilgisini çekmiyor ama Miyazaki hayranları için içinde kaybolunası yer! Çünkü tüm odalar olduğu gibi Miyazaki nerde nasıl ne yaparak neyi çizdi.Nasıl boyadı.Ne kullandı.Çizerken ne yedi,ne içti şeklinde düzenlenmiş.Çılgın bir dünya diyeyim o kadar..Duvarlarda el çizimleri filan öyle raptiyeyle tutturulmuş gibi..Arada odalarda animelerden sahneler, "Kurenano Buta" daki uçak maketi vs var.

Sonra 3. kat.Burası tam olarak çocuklar için. Ortada kocaman yumoş yumoş bir Neko Bus! Yanında bir dünya makkuro kuro suke (Toz tavşancıkları ki ben olsam öyle çevirmezdim...) İster Neko Bus'ın içine girip oynuyorlar,ister üstüne çıkıp tepiniyorlar.Yalnız giriş sırayla.Gruplar halinde alınıyor ve her grup saat tutmadım ama sanırım 5 dakika kadar oynayabiliyor.Yani Neko Bus içinde izdiham durumu yok. :)

 Geldik en alt kata.Biz bu sırayla gittiğimizden böyle anlattım.En alt yani zemin katta ufak bir sinema var.15 dakikalık kısa Jiburi filmleri ilenebiliyor.Giriş bileti resepsiyondan alınıyor.Bilet de ayrı şahane yalnız. :) Bu sinemanın bir güzelliği de Meyra'nın sinema korkusunu yenmiş olması oldu bizim için.Sinemaya gidelim diyor şimdi.Pazar günü götüreceğim bakalım. :)


İşte böyle.İçerisi mümkün olduğunca kısa kestiğim kadarıyla bu kadar.Dışarıda ise yine görülesi ayrıntılar var.Hatta fotoğraf çekilesi :) Bir de hediyelik kısmı tabi.Ben burada da azıcık kaybolmuş olabilirim. :) Cafe'sinde de kahve üstüne şahane Mei çiziyorlarmış.Ama biz iyice geç olduğundan bu sefer oraya uğrayamadık.Ama en kısa zamanda bir daha gideceğiz. :)





Jiburi resmi web sitesi burası.Merak edenler buradan buyursun :)

http://www.ghibli-museum.jp/en/welcome/

17 Ocak 2017 Salı

Japonya'da Regl Olmak? (Kirlenmek???)

 Taa geçen seneki regl ile ilgili bir postum bir anda yeniden ilgi görmeye başlayınca, bir baktım ki meğersem çok muhterem kurum TDK'nın "Kirli" karşılığına uygun gördüğü "aybaşı durumunda bulunan kadın" tanım mevzusu yine alevlenmiş.

 Konuya zaten,bazı kadınların bile kendilerini regl durumunda "kirli" diye tabir etmelerinde ve bunu sorgusuz sualsiz kabul etmelerinde hiçbir sorun görmemelerini, sorun olarak gördüğüm yorumunu yapmıştım.Onun için bu kısmı fazla uzatmayacağım.Japonya'da bir genç kız regl olduğunda ne oluyor onu anlatacağım.

 8,9 sene önce henüz araştırma öğrencisiyken, yabancı öğrencileri pek seven, bizi hep evine yemeğe filan davet eden,hatta yazlık evine tatile falan götüren bir teyzeler grubu vardı.Bu teyzelerden birini evi hemen okulun karşısında olduğundan habire çay içmeye falan giderdik.Tezyenin iki tane de kızı vardı.Biri üniversitede biri bizden biraz daha büyükçe.

 Neyse birgün yine akşam yemeğinde normal tuzsuz yağsız Japon pilavından biraz farklı bir pilav çıkardı.Pembe renkli,biraz yapış yapış ama çok güzel.Bu nedir deyince anlattı.Bu pilavın adı "Sekihan" yani kırmızı pilavmış.Aslında kutlamalarda yapılır ve yenilirmiş.Bu kutlamalardan önemli bir tanesi de kız çocuğunun ilk defa regl olduğu gün.

 Evet.Kız çocuğu ilk defa regl olduğu gün,artık yetişkinler dünyasına adım attmasının kutlaması olarak anne "sekihan" pişiriyor ve ailecek yiyorlarmış.Yerken mevzusunu ediyorlar mı bilmiyorum ama ailecek kutlanıyor bu olay.

 Şimdi internetten biraz araştırma yapınca gördüm ki, günümüzde bu sekihan olayı azalıyor olsa da, onun yerine regl olan kız çocuğuna kutlama için hediye alan aileler çoğunluktaymış! Bu şekilde kutlayan birkaç anneye sebebini sormuş bir ped markası.Anneler demiş ki, "Çünkü bunun utanılacak birşey olmadığını bilmesini istedim.Yetişkinliğe adım atmayı kutlamak gerek elbet"...

 Şimdi ben bunları dinleyip, okuyup öğrenince bana bir gülme geldi.Anılarımı hatırladım sanırım.Anca gülüyorum ne yapayım.Siz de gülün.Olan olmuş. :) Ama isterim ki bundan sonra olmasın..Mesela düşünelim kızına regl oldu diye hediye alan, kırmızı pilav yapıp kutlayan toplumla, oğlunun pipisinden parça kesip davulla zurnayla erkek oldu diye kutlayarak cümle aleme sevinçle ilan ederken, kızına doğal bir döngüyü yaşadığı halde yerin dibine girme zorunluluğu yaşatan toplumların farklarını.Hadi ev ödevimiz olsun bu hafta bize...