28 Temmuz 2016 Perşembe

Japonya'da Çalışmak 1 Bölüm

 Hani soruyorsunuz ya hep.Japonya’da yaşadığın zorlukları anlat diye.Vallahi günlük hayatımda çok bir zorluk yaşamıyorum.Ama şimdi size zorluğun babasını anlatacağım.Bu memlekette çalışmak..
 Önce bilinen imajı çizelim.Japonlar atom bombasından sonra öyle dibe batıp nasıl böyle bir anda göğe zıplayıvermişler.Aferim adamlara.Çok çalışkanlar!(doğrudur)Robot gibi işlerini yaparlar!(doğrudur)Sorumluluk sahibidirler!(doğrudur)Çok zekiler!!!..Hayır efendim değiller.Hele ki bir pratik zeka yoksunluğu.. Sormayın gitsin..
 Hepsi öyle mi bilmiyorum ama kendi çalıştığım şirkette bir toplantı yaparız,üç saat.Ve o üç saatte konuşulan şey sadece konunun başıdır.Hepsini konuşmaya kalkarsan 5,6 saat sürer.Canlar sıkılmaz.Bana mı? Daral gelir..Çünkü konuşulan şeyler aynı şeylerdir hep..Çözüme ulaşmaz.Sonuç olarak örnek doğrultusunda yapılır.Hani şu kalemi yan mı koyalım,çapraz mı koyalım,yok yok dik koyalım,gibi…Ulen koy nasıl koyarsan koy!Sonuçta önemli olan koyduğum kalemin yanındaki kağıtta yazanlar…gibi…
 E peki bu adamların işi bitmezki o zaman..Vallahi öyle!Bitmiyor arkadaş!Ama bir şekilde bitiriyorlar.Nasıl mı?Gece yarılarına kadar çalışarak..Bu sorumluluk denen virus var ya (hani bizim milleti azıcık teğet geçen 🙂 ) işte o öyle bişey ki,çalıştıkça zevk alıyorlar,çalıştıktıkça böyle bi mutluluk hormonu mudur artık..”Çok meşgulüm!” diyebilmek gibi bir mutluluk yok bu memlekette!Hatta o kadar ki,bizim şirkette mesela habire “yaz tatilinizi alın!mutlaka alın!” diye mail döner durur.Yaz tatili dedikleri arka arkaya dizilmiş 4 en fazla 5 günden ibarettir.Onu bile almazlar.Hepi topu toplam 20 gün yıllık iznimiz vardır.Onu bile bitiremezler.Bi tepe tepe kullanan benim heralde. 🙂
 Sonra iş saatleri içinde öyle “bi bankaya gidip geliyim”,”ay elektrik faturam vardı” ,”şu köşede acık işim vardı” diyip çıkamazsınız.Sabah ofise girerken kartınızı “piiiip” der okutursunuz,o makinede mesai saati başlangıcı olan 9:00’dan 1 dakika ileri birşey yazıyorsa,müdüre neden geç kaldığınıza dair yazılı imzalı kağıt verirsiniz.
Mesai saatleri içinde yanınızdaki ile iki laf edersiniz çaktırmadan tabi ama öyle kolunuzu masaya dayayıp çene çalamazsınız.Zaten kolunuzu dayayacak masanız yoktur. 🙂 Böyle tek sıra dizilmişsinizdir dip dibe.Bakın şimdi bu top secret çok gizli çekim video ona göre. 🙂 Kahve alıyorum ayağına çektim bizim ofisi. 🙂Bakın bakalım. 10 puanlık da uzmanlık sorusu.Bu ofiste 1 executive manager, 5 düz manager 🙂 4 de grup lideri var.Masaları bulabilecek misiniz bakalım.  🙂 Yalnız nasıl tırsa tırsa çektiysem,sadece 7 saniye ve uzaktan. Durdura durdura izleyin artık 🙂
Bulamadınız değil mi?Çünkü o tür göstere göstere müdürlükler de yok.Bu arada bu ofiste tek yabancı benim.Bu da kendime benzettiğim her türlü çene çalınabilecek iş arkadaşım. :))
Yine dünya uzun yazı olmuş. Daha bi bu kadar var.Sıkmayayım sizi.Arkası yarın yapalım gene. 🙂 Gelecek bölümde iş hayatında hiyerarşi sistemi.İnsan çalışmaktan ölür mü?Ve neden insanı zorla psikoloğa gönderiyorlar??? Hadi bakalım.   🙂

1 yorum: