28 Temmuz 2016 Perşembe

Hiroşima.Atom bombası..Bir bu de pencereden..

 Bildiğiniz gibi 2.Dünya savaşı sonlarında Amerika 6 Ağustos 1945 Hiroşima ve 9 Ağustos 1945 Nagasaki olmak üzere,Japonya’ya iki atom bombası gönderdi..Her yıl bu zamanlar olunca ne zaman televizyonu açsak atom bombasını görüyoruz.Farkındalık?
Atom bombası nasıl birşey biliyor musunuz?Çok kalleş bir şey!Hani silah çıktı yiğitlik bozuldu diyorlar ya,atom bombasını siz düşünün artık..Genç,yaşlı,kadın,erkek,çoluk,çocuk tanımadan,bir anda 140.000 kişi feci şekilde can veriyor!Ve bir de üstüne özellikle daha çok insan ölsün diye,insanların dışarıda olduğu saatler seçiliyor..
Her sene bu dönem geldi mi zaten televizyona bakarım bakarım içim yanar.Ama Meyra doğduktan sonra bu dönem iki yaz üst üste Türkİye’de olduğumdan çok farkında olamadım açıkçası.Şimdi bu sene ilk defa Meyra’lı ve yazın Japonya’dayım.Anne olmak var ya işte..O yürek yaylarını şekilden şekile sokup,her fırsatta yüreğine doğru saplayacak yer arayan.Bu sene daha bi fenayım ben.Ah en çok o günahsız minicik çocuklar..Bile bile canice yok edilen..Ben bu sene baya Amerika’ya kılım!Savaş vs ne olursa olsun,hiç bir milletin tümüyle kötü olamayacağını,kurunun yanında yaşın yanmaması gerektiğini hep savunan ben,bu sene Amerika’ya kılım arkadaş!!
Peki Japonlar mı?Gelin önce onların farkındalıklarını anlatayım size.Televizyon programlarını söyledim.Hadi onlar bizde de oluyor zaten.Az buz da olsa depremi filan anıyoruz.Başka? Bugün iş arkadaşım anlattı..Japonya’nın neresinde olursa olsun,tüm çocuklar ortaokul yada lisede ya Hiroşima ya Nagasaki’ye okul gezisiyle gidiyormuş.Müzeleri filan geziyorlar tabi ama öyle ki şehri görmek bile yetiyormuş zaten.Bir merdivende yanan bir insan silüeti öylece kalmış falan.Müzenin içindeyse yanık çocuk elbiseleri filan bile varmış :,( Varmış diyorum çünkü ben cesaret edip gidemedim daha oralara 🙁 Ama cesaret işiymiş gerçekten..Yüreği dayanmayıp müzeden içeri giremeyen oluyormuş..
Güzel mi farkındalık?Gel de unut ömür boyu! Daha bitmediii! Benim arkadaşım zamanında bir de otelin seminer odasında filan o günleri dinliyorlarmış.O günleri gerçekten yaşamış ve sağ kalmış bir teyze yada amcadan!!Şimdi git gide bu kısım zor tabi.Artık 90larını aştılar ve azalıyorlar.Ama elbet çocukları torunları anlatacaktır..Böylesi akılda kalması sağlandıkça..
Peki ben kıl oldum ya Amerİka’ya! E Japonlar bi kaşık suda boğsun bence dimi? Hiç de öyle değil biliyormusunuz..Hele de bir gençlik var,nasıl Amerikan özentisi..Kızlara Amerikalı erkek olsun taştan olsun..Öyle bir durum..Biz olsak, ki belki dünyanın bir çok ülkesi aynı  tepkiyi verir,tarih kitapları yeniden yazılır!Hainlik onlardan kahramanlık bizden gel de kıl olma..
O mu doğru bu mu yanlış bilemem ama ben nasıl bi gerilmişsem,arkadaşıma diyorum  ki,”E peki bu acı hikayeleri yaşayandan dinleyip,o müzeleri körpecik yüreğiyle gezip,Amerika’ya kıl olmuyor mu insan?? “Arkadaşım da diyor ki ” Ya işte ne biliyim.O müzeleri de öyle bi yapmışlar ki,girişte Amerikalıların mesajları asılı mesela.Biri diyor ki “Orada ölen çocukların kendi çocuklarımız olduğunu düşünüyorum.Çok canım yanıyor.Amerika affedilmez bir şey yaptı!” bir başkası diyor ki “Nasıl bu kadar cani olabildik.Utanıyorum!”yani Amerika bombayı attı ama her Amerikalı da kötü değil.Öyle düşünmeyin der gibi..İnsanın içinde nefret uyanmıyor”…

1 yorum:

  1. Amerika gelmiş geçmiş en büyük terörist hükümettir(biraz sert olduğunun farkındayım ama hükümetlerinden bahsediyorum), zira asıl terör, bir grup medya algısıyla "desteklenen teröristler" 'in yaptığı saldırılardan ibaret değil, devletlerin masumlara bomba yağdırması ve bunları "collateral damage" olarak adlandırdığı olayın ta kendisidir. Prf.Dr. Caner Taslaman bununla ilgili bir makalesini Tokyo Üniversitesi'nde misafir akademisyen olduğu bir sürede yayınlamış hatta, "Terör Ve Cihad'ın Retoriği" adlı, bir seferde okunmalık yararlı bir makaledir öneririm size, ve bloğunuzu çok seviyorum :)

    YanıtlaSil