28 Temmuz 2016 Perşembe

Parkta Ne Yapılır?

Japonya denince böööyle büyük büyük gökdelenler,iş merkezleri falan geliyor akla ilk.Doğrudur ama biliyormusunuz burası bir parklar cenneti aslında! Öyle köşe başında karşınıza çıkan iki salıncak bir kaydıraklı parklardan bahsetmiyorum.Onlar zaten var.Bahsettiğim şöyle birşey!
Tabiki böyle parklar her köşe başında blmasa da rahat ulaşabileceğiniz yakın bir yerlerde mutlaka var! Mesela bizim eve yürüme 10dk bir tane,otobüsle 15dk bir tane,yine otobüsle 20dk bir tane,trenle de 15dk bir tane var.
Bu parkların çoğunda bir göl bir su birikintisi ve içinde “Koi” denilen balıklardan var.Bazen ördek falan da var.Su birikintisi olmayan parklarda var tabi ama oralarında cazip bir şeyi mutlaka var.Geniş oyun alanı,barbekü (mangal yani.ecnebiler böyle diyor 🙂 )vs gibi.
Parkların bazıları yıllar öncesindeki yeşil alanın korunması ve düzenlenmesi ile oluşmuş yada kalmış diyelim.Bazılarını yapmışlar.Ama ortak özellik,binaların,otoyolların arasında koskocaman yemyeşil alanlar.
Peki bu parklardan İstanbul’da bir sürü olsa!Çocuklarınızla parka gidip ne yaparsınız?
1)Piknik.(Bingo! Tabikisi evrensel olarak ilk akla gelen aktivite 🙂 )
2)Mangal?? (Bu Türk’ün aklına gelen ilk aktivite olabilir :)))) Ama burada öyle her istediğiniz yerde yapamıyorsunuz.
2)Top oynarsınız.Uçurtma uçurursunuz.Vs..Ne güzel 🙂
3)Mandalın arasından bulaşık deterjanlı su üfler baloncuk yaparsınız.(Biz küçükken öyle yapardık yani 🙂 Şimdi ilerletmişlerdir belki o işi 🙂 )
4)Yeni nesil anneyseniz,çocuklar için olan bilim dergileri elinizde yaprak toplayabilirsiniz mesela.
5) Başka??
Benim yaratıcılık buraya kadar…
Japonlar mı?Mevsimi geldi mi anneler çocuklarıyla parklardan çıkmıyor!Parka gitmemek gibi birşey söz konusu bile değil.Ben gitmiyorum desen öcü gibi bakarlar.Peki ne yapıyorlar?Yukarıda saydıklarımı elbet yapıyorlar.(Mangal hariç 🙂 ) Salıncak binip,kaydıraktan da kayıyorlar.Ha bir de kum havuzu var.Biz Türk annelerin pek sokulamadığı :)))
Neyse..Ne yaptıklarını bugün parkta eşimle aramızda geçen bir konuşma ile anlatacağım!
Kou ve Meyra cırcır ötüşen cırcır böceklerinin peşine düşer aramaya başlarlar.Bir tane bulurlar.
Ben:Anaaaaam bu kadar gürültülümüymüş bunlar yakından.Kulağımın zarı patladı! (Şikayet eden Türk hatunu 🙂 )
Kou:BIrak hayvanı bağırsın bir haftalık özgürlüğünde.
Ben:Nası bi haftalık özgürlüğünde?
Kou:??? Nası bilmiyomusun? Ağustos böceği yeryüzüne çıktıktan sonra sadece 1 hafta yaşar.
Ben:Nerden yeryüzüne???
Kou:????Gerçekten mi bilmiyorsun?
Ben:Ehehe valla kelebek bi gün yaşıyo diyolar.Onu biliyorum. 🙂
Kou:Ahahahaha  Agustos böcekleri yumurtalarından çıkınca toprağın altına girerler.7 yıl toprağın altında gelişerek yaşar ve 7 yıl sonra güçlenip delik açarak çıkar.Çıkınca da bir hafta sonra ölürler.
Ben:Vay anasını!Bunu bütün Japonlar biliyor mu???
Kou:Bence biliyordur..
Anladınız mı sayın seyirciler? Ahanda delikler de bunlar!
Hayır ben zaten dere kenarında habire böcek kovalayan anne baba çocukları hep görüyorum.Ama sadece deli deli böcek yakalayıp bırakmak değilmiş olay!Sen harbi harbi böcekler alemini hatim et! Araştırma ruhu böyle aşılanır anca insana..
Yaaa şimdi de yaz.Ne şanslısın.Sabahtan akşama kadar ne güzel böcek kovalanır o parklarda missss dediniz dimi? :)) En azından parklar miss demişsinizdir 😀  Ama işin aslı hiç öyle değil…Parklar baharlarda güzel ama yazın sabah 7’den itibaren 30 derece ve %70 nem ile uyanıyorsanız ,malesef bizim gibi parkta kahvaltı hevesiniz anca yarım saat sürüyor.Ağacın altı serinletmediğinden klimanın altına kaçıyorsunuz…Onun için siz üç beş de kalmış olsa,gölgesi serinleten ağaçlarınızın kıymetini bilin olur mu…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder